Şimdi yoldan geldim,yorgunum.Birikmiş bir sürü hikaye getirdim kıyılardan...Sanırım...Eminim...Öyledir...Mesela bir şair tanıdım ve bir yazar ve bir idealist türkü üstadı.Ve daha daha niceleri...
Tek kulağı emitasyon pırlanta küpeli, 17 yaşında olduğunu söyleyen ama 15'lik gösteren,Şırnak'a gidip öldürmeyi düşleyen pansiyoncu Can;Ayşe Arman'ın yerlere göklere koyamadığı Gümüşlük Mimoza'nın sahibi Ağrılı pelteleşmiş Fikret...Fikret hariç(anlatıldığı gibi bulmadım ve bir kez daha sabun köpüğü hayatlara inanılmaması gerektiğini test etmiş oldum,ilerde anlatırım...),diğerleri sizin gibi,bizim gibi,hepimiz gibi.İçimizdeler,soluk alıyorlar,yaşıyorlar,görüyorlar,mütevazi ve insan ve yazıyorlar.Ve belki de sırf bu yüzden hep saklanıyorlar...Ve zaten hep bu yüzden büyüyorlar.Gören görüyor ama...Duyan duyuyor...
Anlatacak çok şey var aslında...Zamanla çıkıp gelirler...Biliyorum...Şimdilik bir şiir;
ELLERİNDE YALNIZLIĞIM KALDI
Hangi şaraba yazılsam üzüm kokuyorsun
Yağmurun altında üşüyen ellerinde kaldı yalnızlığım
sesim tenha bir sokaktan geçiyor duvarlara çarparak
bu kentte benimle birlikte üşüyor kuşlar yoksa
aşk yoksa ayrılıklar düşüyor balkonlardan
sonra sen Bodrum feribotunu kaçırmış gözlerle
unutulmuş bir öykünün içinden çıkıp geliyorsun
içimde ince bir düşün kırılır
yazmak da bir yalnızlıktır
yazdıkça çoğalırsın/çoğaltırsın
bir gülüş kalır senden geriye
bir gün yaşamaya da ölüme de alışırsın
ne zaman seni unutsam ellerin geliyor aklıma
bak yine dudaklarımdan açıldın yeşile
ateşimi bedeninle söndüren bir orman gibi
düşüyorsun günüme gündüzüm oluyorsun
sonra hiçbir şey söylemeden alıp başını gidiyorsun
saçlarının ıslaklığı gözlerimde kalıyor
hangi türküye dokunsam ağlamaklı oluyor
hangi şaraba yazılsam üzüm kokuyor.../İsa İnan-Gözlerinde Uyanmak
......
Yok yok,ben size 5 kilo fazlam var palavrasıyla bilmem ne sağlık merkezine kapanan katırımsıtrak köşeciler gibi kızımın hebele hübele bir şekilde kolluklarla nasıl da şirin bir şekilde yüzdüğünü ''ayee ayee ,yüjüyoyum ayee!'' dediğini;kızımın minik ayıcığı ve İkea çadırına olan bağlılığını, -ki zaten böyle bişi de yok-,anlatacak değilim...Bu kadar çıldırmış olamam.Az buçuk okura bir saygımız var ve okuru benim kızımın nasıl yüzdüğünün pek ilgilendirdiğini de sanmıyorum.Hatta hiç sanmıyorum...Yok yani tatildeyken İzmir'de bombalar patlarken bu tarz tatil anıları filan okudum da o yüzden...Neyse...Devam edecek...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hoşgeldin elif bu dinlendirici tatilde anlatacak bir sürü hikaye ile geri dönmüş olman, yokluğundaki boşluğu telafi edecek belli.Ben tatile gidememekten dolayı hafiften keçileri kaçırdım, bozuntuya vermeden sırıtıyorum etrafta.. bahane arıyordum ağlamak için şiirin şuralarında o fırsatı buldum.
YanıtlaSil*içimde ince bir düşün kırılır
yazmak da bir yalnızlıktır (hemde çok )
*ne zaman seni unutsam ellerin gelir aklıma (yaşama ve ölüme alışır insan ama ayrılığa alışamaz dimi şairim)
*hangi türküye dokunsam ağlamaklı oluyor
hangi şaraba yazılsam üzüm kokuyo
.......aşk şiiri yaz bana ama işte tam böyle olsun, çok güzel şiir.Tekrar hoşgeldin elifim yazılarını bekler olacağım sevgiler.
Siminya'cığım işte bu yazıdaki şiirin sahibi İsa ile Datça'da tanıştık.Gözlerinde Uyanmak isimli şiir kitabında harika şiirleri var.O'nu ve şiirlerini anlatırım.Seni çok özlemişim be!:)
YanıtlaSilHmm tatildemiydin bende yok bu nerelerde diorum:D kızının şekerliklerinide yaz okurum ben.şiir çok güzelmiş bu arada:)
YanıtlaSil-hangi şaraba yazılsam üzüm kokuyor-ne zaman seni unutsam ellerin gelir aklıma -nasıl vurucu dizeler...harikulade bir şiir ,paylaştığınız için teşekkürler:)ve hoşgeldiniz,özlettiniz kendinizi,sevgiler...
YanıtlaSilSevgili ...ve]ile Mıxx,hakikaten güzel şiirleri var Şair İsa İnan'ın.Ben aynı tadı senin şiirlerinde de buluyorum,senin şiirler de harikuladedir ve]...Mixx'ciğim valla sürekli çocuklarını anlatanlardan bana böö geldiğinden,çocuğumu anlatmak istemiyorum:))Sana özel olarak anlatırım:)...
YanıtlaSilyazmak da yalnızlıktır.. yazmak yalnızlıktan kaçıştır.. hoşgeldin Elifcim.. :)
YanıtlaSilParadoks,senin şiiri nasıl sevdiğini ve ne güzel şiirler yazdığını bilirim.İyi şiirden,şiir gibi şiirden anlayacağını çok iyi bilerek söylüyorum,İsa İnan'ın şiirlerini beğeneceksin.Tavsiye ederim.Sevgilerimle
YanıtlaSilmerhaba
YanıtlaSilöncelikle sizin gibi güzel insanlarla tanışmak çok güzeldi Elif hanım
her şey için teşekkürler
''
kuşlar döndüklerinde
konacak bir dal bulabilsinler diyedir
aşk dediğimiz''
Hasreti isa
Hasreti İsa bey,sanırım İsa İnan'sınız:))Hoşgeldiniz!Benim için de sizi tanımak önemliydi.Ben şöyle düşünüyorum;herkes çok harika yazılar yazabilir.Hatta çok şeytani insanlar ,kötülüğü iyi bildiklerinden çok harika yazılar yazabilirler.Şeytaniliğini anlamak hiç de kolay değildir.Ama bence herkes şiir yazamaz.Şiir gerçek bir yüreğin işidir.O kısacık kelimelerle koskocaman bir dünyayı,koskocaman bir yüreği ortaya koymak kolay değildir.Şair,o iyi yüreği ortaya koyabilmişse,o yürekle herkesi yakalar ve kucaklar.Sizin şiirleriniz de işte böyle büyük,güzel ve derin yürekli...Sevgiler.
YanıtlaSilMerhabalar
YanıtlaSilo kadar güzel bir zamanda bırakıp gittiniz ki datça'yı şimdi o kadar sakin ve alabildiğince mavi ve alabildiğince temiz ki deniz, yine bekleriz.
'' herşey yaşadığı yerin havasını solur
şiir tek yürekten havalanan
dünyanın diline konan bir kuştur''
Hasreti isa
Kaçağım
''kurşunların hızlarını saymakla geçti ömrüm
gençliğim darmadağın bulutlar gibi''
aşka yataklıktan on yıl verdiler
kaçağım
dağlarımı sırtımda taşırım
sahillerim yağmalandı
kaçağım
gözlerinin limanlarına sığındım
bir kelebeğe bile çimdik atmadım ben
hiçbir öpüşten pay almadım
kaçağım
kızgın topraklar üstüne düştü atlarım
yakası kirli bir ceket gibi
utancımdan
yanıma almadım geçmişi
her bahar yeşil bir yara taşırım
ışığı kopar getir bana
gecelerin göğsünden
göğüslerinde
kaçağım
gel
beni
bekareti çoktan gitmiş
bir düğün gecesinin halaylarına kat
kaçağım
bana terli insanları anlat
ve yaşlanır sabrın içindeki umut
şimdi bütün nehirler gözlerinde taşmaktadır
kaçağım
uzaklarda bir kadın
kurumuş düşlerine yağmurlar yağdırmaktadır
kaçağım
yorulmuş zincirlerim
önümüzde upuzun bir keder
günlerin diplerinde yitirmişiz sevgilerimizi
çal ısıt beni sıcaklığınla
ayrılıklardan ayır sesimi
ayır ellerimi ayrılıklardan
ve tüm namluları
bağır, bağır, bağır !
git, ayır ölümden yaşamı
İsa İnan
İsa bey,Datça'dan hiç gitmek istemedim ki zaten...O kadar şanslısınızki...Şiirler muhteşem!Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilMerhaba Dostlar
YanıtlaSilyüreğinizdeki güzellikler hayata yansısın... güzelliklerde buluşmak dileğiyle, saygılarımla...
hep kurduğunuz düşte, bıraktığınız gülüşte kalın.
KADIN
uykusunda
yağmur yağardı düşlerine
ıslanırdı kadın
kemanın çatlak sesinden
girerdi şarkıya
notaların üstünden
uçardı kadın
sırt üstü düşerdi yataklara
gözlerinde bulutlar gezerdi
avuçlarında kelebekler
bekler ha bekler
bir şişe şarap biter
gecenin beşiğinde
sallanırdı kadın
bakardı uzaklara
düşerdi tuzaklara
yalnızlığına sarılıp
uykusunda
kaybolurdu kadın
Hasreti isa
İsa bey,eminim pek çok kadın bu şiirinizde kendini bulacak.Benim gibi...Kalbinize sağlık.Selamlar.
YanıtlaSilKURŞUN YÜKÜNÜ BOŞALTTI GÖVDEYE
YanıtlaSil'' her insan yüktür kendine
hayat denilen bu denizde ''
aşk deyince
namazı
yarıda bırakıyordu adam
kadına secde ediyordu
korku
insanın yüreğinden çıkmayan bir leke
bunu söyledim bizim kerime
güldü
dişlerinin arasından yalpalamadan geçti şarap
'' sende biriken bütün yalanları topla
hepsini ateşe vereceğim
dünyada bir sığıntı gibi yaşamaktan bıktım '' dedi
ve bastı tetiğe
düştü
kurşun yükünü boşalttı gövdeye
ay sıyrıldı buluttan
kazı bu kanı
kazıyabilirsen artık
toprağın utancından
İsa İnan
Merhaba arkadaşlar
YanıtlaSilGazzede insanlar abluka altındayken. bizler tv karşısında aşkı memnu, yemekte , küçük kadınlar ve izdivaj proğramlarını seyrederken Filistin halkı tarihten silinmeye çalışılıyor. bu da bana o kadar dokunuyor ki yukarıdaki şiiri biraz da bu ölen insanlara bir şey yapamayan bir insanın kendini öldürmesini anlatıyorum. eğer gerçekten dünyada savaş ve vahşet duracaksa tek kurşunla kendimi gözümü bile kırpmadan öldürürüm. orada ölen insanlar adına insanlığımdan utanıyorum...savaşsız bir dünyada buluşmak dileğiyle. sevgiyle kalın.
İsa İnan
İsa bey,size katılmamak mümkün değil...Biz ''Schiller'in listesi'' filmini seyredip de Yahudilere yapılanlara ağlamış,kahretmiş ,kınamış insanlarız.Duydum ki Yahudilerin bu vahşete sesi çıkmıyormuş.Savaşın dini,dili,ırkı yoktur.Savaş,insanlığa yönelmiş bir suçtur.Birgün Filistinlilerin listesi filmi de yapılacak.Ama ölen öldüğüyle kalacak.Zulmü yaşamış bir milletin zulüm yapması akılla,mantıkla açıklanır birşey değil.Sevgilerimle.
YanıtlaSil