12 Mart 2009 Perşembe

Öyle...

Bir yakışıklı;




İki yakışıklı;




Buna da kıyamadım çok tatlı.Bi de japoncasını anlayaydım;




...........



Yüzyıllık Yalnızlık





1982 Nobel Edebiyat Ödüllü, Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'in 1967 yılında Meksika'ya ilk gidişinde yazdığı başyapıtı; (İspanyolca Cien años de soledad).

Yazar çocukluğunun geçtiği Aracataca'yı Macondo adıyla fantastik bir kurguyla sunmuştur ve amacını "çocukluk günlerini sanatsal bir dille ardında bırakmak" olarak açıklamıştır. Kitap büyülü gerçekliğin en önemli eserlerindendir.

İlk baskısı Can Yayınları tarafından 1984 yılında yayınlanmıştır.

Çevirisini Seçkin Selvi'nin yaptığı Can Yayınları 2005 tarihli 27. baskısının arka kapağında Marquez'in ağzından şu sözler yer almaktadır:

"Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım. Ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı büyük bir dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım. Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız." (Vikipedi)

...........

Sonra şöle çiziktirmişim bi yere;

Pencereden dışarı baktı;

''Güzel bir gün/boş ver kötüleri,
iyileri düşün.
Bi kahve yap kendine
son sigaranı iç,
siktir et kötüleri
iyileri düşün...

Biliyorum,etrafın kör,çamur,pislik,diken,
o kör olası hırslar için birbirini siken
kısır bir döngü bu
orası kesin.
Biliyorum biliyorum
Döner dolaşır sana gelir kendi sesin...

Ebru Şallı sıçtığımın pilatesini yaparken
okkalı bi küfür sallar dilin...

Boş ver,aç pencereyi
emin ol,dünya üzerinde başka birileri de yaşıyor
seni diriltmek için
Hatrını say,
gündüzlerini gece gibi yaşayan,

senin ölmeye hakkın yok.

3 yorum:

  1. Elif

    Ben bu yazarın bir kaç tane kitabını okudum ve beni sarmadı. Yazdığı şeyler ve kullandığı dil bana hitap etmedi senin anlayacağın.

    Bu yazarın birde "Benim Küçük Orospularım" diye bir kitabı var en son onu okudum ve bir daha da hiç bir kitabını okumadım zaten.

    Mesela Yaşar Kemal'in yazım şeklide beni sarmıyor. Yaşar Kemal'i okurken müthiş sıkılıyorum.

    Sorun bende mi yoksa onlarda mı onada sen karar ver artık.

    Sevgiler.

    (Bu arada uzun zamandır haberleşemiyoruz sorun bende mi yoksa sende mi hadi ona da sen karar ver)

    Uğur Erhan

    YanıtlaSil
  2. "Yüzyıllık Yalnızlık" pek lezzetlidir, okunmaya değerdir.

    YanıtlaSil
  3. 4 sene öncesi falandı bu kitap konusunda kulağı çınlasın bir arkadaş kafamın etini yemişti...kalanları kurtarmak için kendisinden alıp sonunda okuduğumu, her defasında da şaşırıp kimin kim olduğunu karıştırıp aile soy ağacına baka baka bitirdiğimi hatırladım...
    ondan sonra bi otobiyografisini merak ettiydim sadece onuda üşenip hiç bir zaman almadım...ha bide gidip gelip benim hüzünlü oruspularım kitap başlığına gözüm takılırdı allahtan sonra sonra kalktıda raftan unuttuk:)
    (uzattım bakim bu ertuğtul(özkök) ne anlatıyo bizim kızlara?dinliim bii..)

    YanıtlaSil