Hepimiz kardeşiz amma velakin ;
“Türkiye’nin belirli bir bölgesinde DTP’den başka parti kalmadı. Iğdır’ı da aldılar, yani Ermenistan sınırındalar. AKP o bölgede sadece Mardin’i kazandı. Tamam, Ankara’yı aldık diye sevinebiliriz, CHP de İzmir’i aldık diye övünebilir. Ama bu kutlamanın Türkiye’nin güvenlik açısından sorunlu bölgesine yardımı olmaz. Oraya ayrıca dikkatle bakmak gerekir.” diyen Cemil Çiçek'lerimiz var.
Dikkatle bak niye kaybetmişsin;
Çok uzağa gitme...Sen o çocukların kolunu kıransın,yaşlı, kadın demeden joplayansın da ondan.Kol kırma sahnesinde midene bir kramp girdi mi? Ama kol kırılıp da yen içinde kalmıyor,elin İngilizi çekmiş bu görüntüleri,bütün dünya seyrediyor.Bir sen görmemezlikten geliyorsun ve her geçen gün de kaybediyorsun.
Hepimiz kardeşiz amma velakin bu kardeşliği yok etmek için geçmişten bugüne Jitemiyle şusuyla busuyla neler neler yapıldığını öğreniyoruz her geçen gün. Ve üstelik verdikleri demeçlerle , kurguladıkları planlarla, oyunlarla hala devam ediyorlar. Düşünüyorum da bazen, demekki biz o kadar güçlü bir bağ ile bağlıymışız ki hala daha bunca kışkırtmaya, bunca tahriğe rağmen birbirimizi boğazlamıyoruz.
Boşuna demiyorum her günümüz 1 Nisan şakası gibi diye...
Bir parti var,seçilmiş,mecliste temsil ediliyor amma velakin Belediye Başkanlığı seçimlerinde doğuda oy almış olması sakıncalı, kaygı verici bulunuyor. Bundan daha trajikomik ne olabilir ki ? Hala daha oradaki insanın sesini duymak istemeyen bir garip organizma... Amma-mokrasi !
Bu ülkede Kürtler de yaşıyor; Berivan ismine yıllarca izin vermeyip,kendi dillerinde şarkı söylemelerine yasaklar koyup, köylerinin adını bile değiştirdikten sonra bir tane TV kanalı açıyor ve dilini,varlığını sözde kabul ediyorsun amma velakin onların oy verdiği partinin kazanmasını sakıncalı buluyorsun.''Ermenistan sınırına dayanmışlar'',lafa bak ! Amma-mokrasi!
İçimizde Türk ya da Kürt olsun bu ayrımcılığa karşı duran binlerce insan da var. Ve Çiçek'in buram buram ayrımcılıkla dolu demecine tepki veren insanlarımız. En azından bunu görmek umut verici.
'' Ahmet İnsel, Aydın Engin, Baskın Oran, Levent Köker ve Cengiz Aktar’ın da aralarında bulunduğu bir grup aydın, Iğdır’da yerel seçimi kazanan DTP için “Ermenistan sınırına dayandılar. Oraya dikkat edilmeli” diyen Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’i istifaya çağırdı.
Çiçek’i ‘ayrımcılık yapmak’ ve ‘ırkçılıkla’ suçlayan aydınlar tarafından yayımlanan ortak bildiride, “Devlet Bakanı ve Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları arasında açıkca ve fütursuz bir şekilde ayrımcılık yapmasından, bir kısım yurttaşı ancak ırkçılıkla açıklanabilecek bir tutumla anayasal konum ve haklarından dolayı suçlamasından ötürü, vakit geçirmeksizin milletvekilliği de dahil bütün görevlerinden istifa etmelidir” dendi. Açıklamada imzası bulunan aydınların isimleri şöyle: Ahmet Çiğdem, Ahmet İnsel, Atilla Yayla, Aydın Engin, Baskın Oran, Bekir Berat Özipek, Belma Tokuroğlu, Cengiz Aktar, Feray Salman, Gencay Gürsoy, Kadir Cangızbay, Levent Cantek, Levent Köker, Mithat Sancar, Nilgün Toker, Osman Kavala, Oya Baydar, Refet Gürkaynak, Suavi Aydın, Tanıl Bora, Tuncay Önder, Yılmaz Ensaroğlu, Yeşim Atamer ve Yüksel Taşkın.''
Ben şu yukarıdaki isimlerle gurur duyuyorum.Onların varlığı çok önemli çocukların kollarının kırılmaması açısından ve her açıdan... Bir de olmadıklarını düşünün.
4 Nisan 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
hislerime tercümansın ya. seni seviyorum.
YanıtlaSilallah seni başımızdan eksik etmesin.
son amara vahşetine zaten diyecek tek kelimesi olmayacak insan olanın.
http://www.cekdar.com/halkimiz-2.html
YanıtlaSilvideoyu izlerken dikkatli ol..
daha iki gün önce yapılan yürüyüş videosu.
???????????????????????!!!!!!!!!!!!
YanıtlaSilCIA, Subcomandante Marcos'un San Fransisco'da yaşayan bir gay olduğu yönünde açıklama yapması üzerine Marcos şu yanıtı vermiş;
YanıtlaSil''Marcos, San Fransisco’da bir gay, Güney Afrika’da bir zenci, San Ysidro’da bir chicano, İspanya’da bir anarşist, İsrail’de bir filistinli, San Cristobal sokaklarında bir maya yerlisi, Mexico City’nin teneke mahallesi Neza’da bir çete mensubu, folk müziğinin kalesi ulusal üniversite’de bir rocker, Almanya’da bir yahudi, Savunma Bakanlığı’nda bir uzlaştırıcı, soğuk savaş sonrası çağda bir komünist, ne galerisi, ne müşterisi olan bir sanatçı... Bosna’da bir barışçı, Meksika’nın herhangi bir kentinde bir ev kadını, grev yapmaya asla yeltenmeyen sendika ctm’de grevci, başkaları için kitap yazan bir gazeteci, gece saat 10’da metroda yalnız başına bir kadın, topraksız bir köylü, işsiz bir işçi, mutsuz bir öğrenci, serbest piyasacılar arasında bir muhalif, ne kitabı, ne okuyucusu olan bir yazar ve tabii Güneydoğu Meksika dağlarında bir zapatacı..."
Subcomandante Marcos
marcos un yorumu beni resmen kitledi gözlenerim doldu tüylerim diken diken oldu
YanıtlaSilvideoyu şimdi izledim...susuyim ki nefretim azcıkta olsa dışarı kaçmasın...
YanıtlaSilsevgili elif gerçek olanı en içten gerçekliğiyle yazmışsın bu yüzden sana teşekkür etmeliyim diye düşündüm.cemil çiçekler ve benzeri sözde siyasetçiler varoldukça bu ötekileşme tüm hızıyla devam edecek,halkın iradesi demişsin onlar dtp'ye oy verenleri halk olarak görmüyorki ne iradesinden bahsediyorsun.kolu kırılan çocuklar umurlarında değil ki zaten kanla beslenmiyorlar mı?seçimlerin acısını amarada fazlasıyla çıkardılar ve çıkaracaklar da...amara katliamını kınıyorum.
YanıtlaSil