
'' Empati'' diye bi kelime var ya hani... İşte bu ''empati '' ye hiç sempatim yok. Kelimenin bir suçu da yok aslında. Acaba bu kadar çok ağızlara sakız edilip de , bu kadar kendi kişisel çıkarları , kendini iyi insan gösterme çabaları uğruna sahtekarca kullanılan , bu kadar ucuzlatılan bir başka sözcük var mı? ( Var var, olma mı hiç ! ). O kişisel gelişim seminerlerinde, seminer boyunca '' empati, empati '' diye adamın anasını ağlatırlar da , plazalarda performans zammı verilince '' ama ama neden Selinn ? Neden ben değil ? Neden ? Neden? '' diye en yakın iş arkadaşından nefret edebilme duygusunu bi türlü empatize edemezler... Kapitalizm adama hem empati seminerleri verdirtir hem de performans zamlarıyla seni öyle vahşi vahşi , yarış yarış ,meleş meleş inletir.
Ya da insan sevgisiyle dolmuş taşmış sevgi kelebekleri , böle Elif Şafak'tan ''Aşk'' ı filan okuyup , önüne gelene tavsiye filan eder de , kitapdaki tasavvufi bilgilerden güya ermiş gözleri şaşı bakan çekirgecik ,her nasılsa hiç tanımadığı bir insanı, hiç ama hiç tanımadan başkalarının sözleriyle ,başkalarının gözleriyle yargılar filan da sorsan bi empatiktir, bi empatiktir anlatılamaz... Tasavvufu sadece buzdolabı üzerine post-it yapan bunların insan sevgileri karşısında gözyaşları içinde filan kalıverirsin... O kadar iyidir ki onlar ,o sevgi kebelekleri ; o kadar düşünceliii, o kadar hassasss, o kadar empatikk , o kadar pır pır pır lelii, pır pır pır leliii... Böhöyyk !
İğreniyorum bu ülkede kullanılan ''empati '' kelimesinden.
Ekşiye baktım, iğrene, tiksine... Bi arkadaş şöyle demiş ;
'' marquez adlı bir şair tam adını hatırlamıyorum " dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir insanın yüzünde patlayan tokadı kendi yüzünde patlamış gibi hissetmiyorsan insan değilsin" demiş ve çok net anlatmıştır empatiyi. insan olabilmek için en gerekli duygudur.
(semantik egzantrik didaktik nick, ) ''
Marguez şair değil, bu sözü söyleyip, söylemediğini de bilmiyorum ama söz çok güzel;
'' dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir insanın yüzünde patlayan tokadı kendi yüzünde patlamış gibi hissetmiyorsan insan değilsin !''
Yani senin Münevver'in babasını, ailesini anlaman ve '' e canım onlar da kızlarına sahip çıksalardı, gece sokağa çıkarmasalardı '' gibi çirkinlikten de öte bir cümleyi etmemen için, senin kızının da kafasının kesilmesi,bir gitar kutusuna konulması, bedeninin de bir bavula konulması ve tıpkı Agatha Christie' nin '' Doğu Ekspresinde Cinayet'' romanında olduğu gibi katilllerin birden çok olması; zengin bir ailenin oğlu, şoförü , hizmetlisi, zengin aile babası, anası, hepsinin elbirliğiyle vahşi hayvanlar gibi kızını parçalamaları; ve sonra da gömleklerine, ellerine, eve , neredeyse her yerlere sıçramış kanlara rağmen kızının katlinden sıyrılmaya çalışmaları gerekmekte.
Başka türlü anlamayacaksın çünkü sen bu acıyı.
Sana empati, menpati vızıltı gelir.
Sen , bu kadar korkunç bir cinayete rağmen Tv'de ana haber bültenlerinde inanılmaz bir metanetle kızının katillerinin yakalanması için acının da ötesinde bir çığlığı, insanı dağlayan ,paramparça edebilecek kadar uzun bir feryadı ta içine gömmüş o yüce ruhlu babayı nasıl anlayabilirsin ki?
Senin ruhun var mı o babanın canını hissedebilecek ?
Ne empatisi be !
Ben sana kalkıp da yok efendim kızılderililer birini yargılamadan evvel yargılayacağı kişinin makosenleriyle dolaş derlermiş filan diye ne diye anlatacağım ki ! Sanki anlayacaksın !
Aha bak Mehmet Ağar kızını kaybetti... Allah o çocuğa rahmet eylesin. Babası anladı mı acaba ? Anladı mı ciğerleri hala yanan anaları, babaları? Anlamıştır belki...
Ne empatisi, ne duygudaşlığı allasen ? Bu memlekette birinin başına gelen kötü bir olayı, diğerinin anlayabilmesi için mutlaka ama mutlaka kendi başına gelmesi gerektiği için empati, mempati işlemez buralarda... Vızıltı kalır.
Ve böyle '' mini etek giyersen, tecavüzü hakedersin '' mantığının bile daha beteri ,daha fecisi, daha berbatı bir mantıksızlıkla '' efenim, babası da gece sokağa yollamasaymışş'' diye edilen bir çirkin cümle, bütün fütursuzluğuyla böyle rahat mı rahat çıkar o ağızdan. Hem de belki de bu lafı ederken , nescafesini böyle hüüpp diye hüpletiyo bile olabilir bu lafı edebilecek insaftan yoksun karakter.
Ve belki de bu cümleyi ettikten az zaman sonra kızının doğum günü partisinde hangi hediyeyi alacağını bile eşiyle telefonda konuşabilir. Ya da oğlunun yurtdışı gezisi için bavuluna konacak giysileri düşünüyor olabilir sevgili eşi, sevgili anne...
Güzel bir kız çocuğunun , bir ana baba evladının çöplüğe atılmış bir bavuldaki parçalanmış bedenini ve böylesine bir acıyı hiç ama hiç hissetmeden... Hiç ama hiç düşünmeden...
Empatiymiş !
.............
''Yer değiştirdiğinde
ayna ile insan
gölge ile ten
ölüm ile ölüm
iz ile bırakan
daha bir anlar
bir "yer"i... '' / Reha Yünlüel
..............
Aysun Gültekin'i bu yaz Datça'da Mare Otel'de tanıma şerefine erdim. Kızımı içtenlikle severken tanıştık. Ayak üstü yaptığımız kısa gibi görünen upuzun sohbetimizde onun türküleri nasıl bu kadar içten söylediğini anlamak hiç de zor olmadı. Otele yakın bir restaurantı ailesiyle işleten bir restaurant sahibi için '' öyle mütevaziler ki biz demokrat insanlar asıl böyle insanları kayırmalı, böyle insanlardan özellikle alışveriş etmeliyiz '' dedi. Bir gece önce bahsettiği restaurantta , o deniz kıyısının oldukça mütevazi restaurantında Aysun Gültekin hepimize minik, doğaçlama bir konser verirken de Erzurumlu restaurant sahibi yanımıza gelip ,kulağımıza eğilerek '' Aysun Gültekin'i tanır mısınız ? Bütün Erzurumlular onun sesiyle uyumak ister '' demişti.
Aysun Gültekin... İdeallerinden taviz vermemiş iyi bir yürek ... Başka türlü çıkar mıydı yürekten bu olağanüstü ses ?
Münevver için;
dün çatışmadan seken kurşunla ölen 16 yaşındaki genç çocuğun ölün anını çekmiş fox tv,büyük başarı ha (!) ve tuttu onu dün gece şöyle sundu " evet işte o vurulma anı"
YanıtlaSilo an içimdeki bir şeyin kopup ayaklarıma doğru gittiğini, oradan hızla yükselip gözlerimi parçalayıp çıktığını hissettim.."işte o vurulma anını" izlemek istemedim, ben öyle anların gerçeğine katlanamazken, sanal gerçekliğine nasıl tahammül ederim?
aslolan; 10'lu yaşlardaki çocukların dipçikle gebertesiye dövülmelerine, kafalarının çöplere atılmasına ve masumca evine giderken beyninden vurulup yere yıkılmalarına dair ne yapacağız, ne edeceğiz? zikmişim empatisini
dünkü,bugünkü olan ne varsa beceriksizce insanların hayatlarına mal oluyor,birde Türk insanına has meraktan oluyor.
YanıtlaSilÇok güzel yazmışsın,ağzına sağlık,paralarıyla herşeyi hallederiz zannettiler ama olmadı ,olmıyacak,insanların duyarlılığı ,baskısı çok önamli,sevgiler
Her koşulda empati yapıldığı sürece bir adım öteye gidememe ile karşı karşıya kalabilirisin.
YanıtlaSilDemek "O tür bıyık" adamın aklını alıyor...
YanıtlaSil(Dikkatli olmak lazım!Erkeklerin örnek almaması açısından önemli...)
'' dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir insanın yüzünde patlayan tokadı kendi yüzünde patlamış gibi hissetmiyorsan insan değilsin !''
YanıtlaSilbu cümle sözün bittiği andır işte.insanlığı öldürmeyin!!!
ah ah..
YanıtlaSilbiride çıkıp demiyorki ey bıyığını bilmem ne yaptığının adamı. gece sokaklara çıkılmayacak kadar güvensizliği kendine yedirebiliyorsan bu şehrin neden halen yüzsüzlükle müdürlüğünü yapıyorsun.
hele bugün biri blog milliyette yazmamış mı hiç mi haklı değil diye.! o adama ettiğim küfrün zaten haddi hesabı yok..
cidden .....
Empati diye bir şey olabilir mi Elif insan bu kadar insanlaşmışken..
YanıtlaSilHırsın ve çıkarın kölesi olmuşken..
İnsan kendini bu kadar öne çıkartmışken.
Empati anca sempati olabiliyor....
AŞK'ı okumak tek başına neye yarar ki. Bir semaya elinde kese dolusu altını atan sultandan ne farkımız kaldı ki..
Olaylara sadece bakıyoruz. Bizim empatimiz sadece kendimiz. Başka hangi dilde var ki şu atasözü "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın"
Münevver Karabulut............
Bir kız...
Bir evlat...
Bir çocuk...
Dilerim daha iyi bir yerdedir.
Uzağa Giden Kadın ; İçimden geldi, bu türküyü sana yolluyorum. Sevgiler,
YanıtlaSilhttp://www.dailymotion.com/relevance/search/Aysun+G%C3%BCltekin/video/x2jt9g_aysun-gultekin-altyn-hyzma_music
şimdi biz bu kadar bencilken empati sadece tiyatro sahnelerine özgü bir duygu yahut düşünceyi andırıyor malesef...
YanıtlaSilYazılarını çok beğeniyle okuyorum,sevgiler.
YanıtlaSilSayfamda size Kardeşlik Ödülü var,kabul buyurmanı diliyorum.