27 Mayıs 2009 Çarşamba

'' BASİTH'' e örnek vermek gerekirse...

Perihan Mağden'in türetmiş olduğu sevdiğim kelimelerden biri de '' BASİTH '' dir.

Sayın blog bugün de bu kelimeyle yakınen müşerref oldum. Aslında olamadım çünkü maaaalesefff beni tanımıyormuşşş.... Şöyle ki ;

Bugün bir devlet dairesinde birşey bekliyordum. Zaten bir devlet dairesinde hep bir şey beklenir. Devlet daireleri adeta bir şey beklemek için inşa edilmiş binalardır. Hatta bir önceki cümledeki ''adeta'' kelimesini derhal geri alıyorum. Adeta değil, devlet daireleri bilakis , özellikle bir şey beklemek için inşaa edilmiş yerlerdir.
Nereye gidiyorsun ? Kadıköy Bekleme Adliyesine . Ya da , -nereye gidiyorsun ? Tapu Bekleme Müdürlüğü'ne gibi. ( Ve aslında ne kadar hata ettiklerinin bir gün farkına varmış olacaklar da iş işten geçmiş olacak. Çünkü kendimden de biliyorum, oralarda bekleyen insanlar , bekleye bekleye ,düşüne düşüne öyle bileniyorlar öyle bileniyorlar ki ...)

Neyse işte bir devlet dairesinde yine bir şey beklemekteyim, tam karşımda benim gibi bir şey beklemekte olan kızın biri dikkatli dikkatli bana bakıyor. O bana dikkatlice baktığı için ilgimi çekti, ben de baktım. Hayır yani , o bana dikkat kesilmese ben zaten , sadece görmek istediklerini gören, görmek istemediklerini görmeyen , algıda seçici, evinin karşısında açılan koskocaman PTT'yi bile aylar sonra farkeden uyurgezer bir tip olduğumdan onun farkına bile varmayacağım. Bir de genetik olarak , dedelerimden, atalarımdan sülalemden gelen bir huyum var ki yüzleri asla unutmam. Hani isimler çok aklımda kalmaz ama yüzleri kalır. Bu kızı da bir yerden tanıyorum. Kızın , ' ben sizi çok iyi tanıyorum '' diyen ısrarlı bakışları karşısında artık ister istemez '' sizi nerden tanıyorum ? '' diye sormak zorunda kaldım. Ve bu cümle ağzımdan çıkar , çıkmaz da farkına vardım ki bu kız bizim fakülteden bir kız. Büyük ihtimalle de bir alt sınıfta okuyordu. Ama bu arkadaş, Türkan Şoray'ı nasıl ve ne kadar çok tanıyorsa beni de aynen ve o kadar da iyi tanıdığı halde BASITH olduğu için '' alla alla, ben sizi hatırlamaayorummm '' dedi ve ısrarla beni hatırlamama gayreti içine girdi.

Yani hayatım, sen beni eşekler gibi hatırlıyon da , netice itibariyle senin gibi BASİTH biri beni hatırlasa nolcak, hatırlamasa nolcak? Allah beni kahretmesin ki suratları unutmama gibi genetiksel bir huyum var da senin suratını unutmamışım. Ya da bu huyuma yat , kalk , dua et de , ben seni hatırlamışım. Kaldı ki bu kadar BASİTH şeylerle uğraştığın için asıl ben seni kimsenin hatırladığını , hatırlamak isteyebileceğini sanmıyorum . Ya da hafızalarda kaldıysan da büyük ihtimal , '' ha , o mu ? O mokuyla kavga eden, mokuyla didişen mi ? '' şeklinde kalmış olabilirsin.


Meğerse , bana bakmasının sebebi '' ay ben sizi hatırlamaayorummm '' gibi BASİTH 'ce bir cümleyi kurmak ve böylece kendini kuşlar kadar hafif hissetmek içinmiş.

Neyse ki arkadaş bayağı bi hafiflemiş olarak, yepyeni bir konuda, yepyeni BASİTH 'likler yapmak ve mokuyla kavga etmek üzere kalabalığa karışarak ,ırayıp, gitti.

Yalnız o kadar BASİTH' ti ki aynı okuldan olduğumuzu bir cümle ile dahi olsa lakırdılamış olduğumuz halde , ayrılırken bile '' iyigünler '' demeyecek kadar BASİTH ve pisniyetini ele verir tarz bir davranışta bulunmayı da ihmal etmedi.


Ne hale gelinmiş... Yazık...

Tabi ki tahmin olunacağı üzre ben şu an çok derin acılar içerisindeyim. Zaten bu yazıyı da bu arkadaşın bendeniz cennetkuşunu tanımamış olmasından mütevellit derrin bir elem, derrin bir keder, derrin bi savruluş, yokoluş, sarsılış , debeleniş (allah ne verdiyse artık ) ve kendine olan güveni yerle yeksan eylenmiş biri olarak kaleme almış bulunmaktayım. Beni tanımadı ya, bitirdi kız beni... Beni tanımadın ya, ben ona yanıyorum ! Ahh karanlık! Ahh karanlık ! Yeter artık yeter! Kendisi bana rağmen beni tanımamış olmakla bende öyle bi teessür, öyle bi teessüf yarattı ki uuzzuunn süre toparlanacağımı , kendime gelebileceğimi sanmıyorum. Bu sebepledir ki Büyükada' da bulunan pedere ait sayfiye evimize çekilmeyi ve bundan sonraki hayatıma müzmin bir hasta olarak kapalı perdeler arkasında devam etmeyi tasavvur etmiş durumdayım.

İzninizle... Hıck !
......


Şaka bi yana , bu vatandaşın tüm bu BASİTH 'liği sonucunda ne pigme kadar olan boyu uzar ne de bu BASİTH, beni hatırlamadı diye bana bişi olur da eksilirim.

Ey fakültedaş pigme , bilir misin ki sen beni maalesef ki tanıyamadın (!) ama , ben sayende BASİTH nedir'i deneysel olarak anlama imkanını yakaladım. Hıck!

........

Lan ben iyi ki erkek olmamışım, iyi ki ! Zaten de bu tipler yüzünden kesin gay olurdum... Kesin!
La ilahe ve la kuvvet! İnna tayna kel kevser, süphaneke, ve bi hamdik, ve la çattuk !

3 yorum:

  1. Ahhhhhh bizim de bir sayfiye yerimiz olsa da inzivaya çekilebilsek. Ahhh be peder ne vardı sende Büyükada nın büyük bir sayfiyesini kaptırıverseydin de şu devlet binasında iki şey bekleyen (Neden hep bir şey denir) arkadaşımızla komşu olsaydık..))

    Ama sen epeyce kızmışsın pigme lafıyla saldırıya bile geçmişsin gibime geldi.:))

    Bu arada unutmadan sen beni tanıdın mı?

    Hadi git işine sende kimsin uuleeen dediğini duyar gibiyim.

    ramozzt

    YanıtlaSil
  2. bu memleketin insanlarının ruh hali benide yakında imana getirecek BASİTH'liklerle dolmaya başladı hayırlısı diyelim...

    YanıtlaSil