4 Haziran 2009 Perşembe

Yaşlı, yaşlı amaaa...

Şimdi efendim benim bir Ekrem amcam var. Öz amcam değil. Amca dediysek kibarlıktan. Aslında ''dede '' demek daha uygun ama hadi neyse...

Kendisi 85 yaşlarında filan. Eşkalini tarif etmek gerekirse şöyle tarif edebiliriz : asırlık bir çınar ağacı düşünün, üzerinde yosunlar,sarmaşıklar, börtü, böcek yuva yapmış , bu ağaç da ayaklanmış hanana hunana hanana hunana diye size doğru yürüyerek geliyor. Hah işte Ekrem amca da böyle birşey.

Yaşlılara saygı duymak boynumuzun borcu tabii. Biz de napıyoruz ? Ekrem amca büroya geldiğinde kendisine saygı duyuyor, çayını , kavesini söylüyor, takriben 3-4 saat süren bayıcı muhabbetini , kolonya eşliğinde dinliyoruz. Hatta bir keresinde o konuşurken, telefonla büronun hemen yakınlarındaki eczaneyi arayıp bir eleman çağırmış ve tansiyonumu ölçtürmüştüm ama Ekrem amca bana mısın demeden mevzusuna devam etmişti. Abartmıyorum, eczaneden gelen kalfa çocuk, tıpkı Rahibe Teresa gibi bir elimi tutmuş ve kulağıma '' dayan, dayanmalısın, geçecek, inan bana, geçecek! '' diye telkinlerde bulunduğu halde bile Ekrem amca, '' yavv kızım, bu çocuk kulağına fısır fısır ne söylüyor ?'' diye bile sormamıştı.

Ama olsun, naapmalıyız ? Yaşlılara saygı duymalıyız . Neden ? Çünkü bir gün biz de yaşlanacağız, değil mi ama?

Hem öyle iltifatkar , öyle iltifatkar bir insandır ki kapıdan göründüğü an kendimi tokatlamaya, cırmıklamaya başlasam bile hiç oralı olmadan , '' kızım , ben sizi o kadar çok seviyorum, sizlere o kadar çok güveniyorum kiiii '' diye konuşa konuşa yanıma doğru ilerler, koltuğuna kurulur. İltifat dolu cümlelerine devam ettikçe '' fazla iltifat riyadandır, fazla iltifat riyadandır, fazla iltifat riyadandır '' cümlesi beynimde yankılanır, yankılanır, engel olamam, beynimi tokatlamak isterim, tokatlayamam...

Ama olsun, yaşlılara saygı duymalıyız tabi... Yalnız nedense en merak ettiği konu da benim eşimle geçinip geçinemediğim mevzusudur. Demekki fi tarihindeki askerlik hatıratlarını, ablalarını , mektep hatıralarını, Zübeyde-ül Şebin Hayratını ,Darülfünunu, Divanü Lugati't-Türk'ü , '' va veyli, vala vula da vaptır leyli vap vup'' u filan anlattığı bir gün , ben her zamanki gibi şuurumu kaybetmiş bir halde şeşibeş gözlerle onu dinler gibi ona bakarken ,bana eski eşle ilgili bir şey sordu da, ben de baygınlık halinden olsa gerek , öylesine kafamı salladıysam, kendisi beni evli sanıyor, boşandığımı bilmiyor. Bilmiyor ama yürüyen yosunlu, sarmaşıklı çınar ağacı fazla riya Ekrem amcamız, o haline bakmadan habire '' eşinle aranız nasıl?'' diye sormayı da ihmal etmiyor. Hayır yani ilahi komedya Ekrem amca, tut ki eşimle aram kötü, tut ki boşandığımı söylememişim , ne diye ikide bir eşinle aran nasıl diye soruyorsun ? Sana mı bakacaktım yani ? Sonda aletlerini mi taşıyacaktım ? Takma dişlerini su dolu bardağa mı koyacaktım ? ( Şiyir gibi oldu burası biraz )... Ne diye soruyon ? Nasıl bişi hayal ediyon bey baba , anlamıyom ki? Seninle böyle bir metamorfoz yaşamamızın pratikte ne gibi bir faydası olıcık ? Eşyanın tabiatına , doğanın kanunlarına, tabiatın anatomisine , bağırsak sisteminin fizyolojisine , Arşimet kanununa , Ebced hesabına aykırı ; dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşura, hatta Mecnun Leylasına kavuşur da biz kavuşamıyıza varıncaya kadar nerden bakarsan bak olmıcak bi durum beybaa be... Sabahtan akşama kadar dişlerimi sıka sıka kah Orson Welles' le '' I know what it is to be younggg '' ı , kah Selami Şahin'den '' seninle başım dertte , naapsam bilmıyırım 'ı söylediğimi , ne biçim kahırlandığımı nerden biliciksin... Ahh ahh! Erkek işte , 85 yaşında olsa bile , üzerini komple yosun , börtü , böcek sarmış , manda yuva yapmış çınar ağacı haline gelse bile erkek işte kardeşim ya ! Töbe estağfirullah ! Bu , boşandığımı söylememiş olduğum durum. Hayır demekki bir de söyleseydim nolurduk diye düşünüyorum...

Fakat asıl bomba bugün oldu.

Ekrem amcanın nereden bakarsanız 50-60 yıllık eşi , kalp krizi geçirmiş hastaneye kaldırılmıştı. Bir kaç haftadır hastanede yatmaktaydı.

Baktım Ekrem amca koridordan hanama humana hanama humana şeklinde yürüyerek geliyor. Sanırsınız bütün mitolojik kahramanlar, bütün bir milat, milattan öncesi, tunç devri, taş devri , dinazorlar, tarih öncesi çağlardan bilumum hayvanceyizler de '' ceeayykk ceayykk! '' diye bağırarak Ekrem amcanın peşi sıra yürüyerek size doğru geliyor. Ambiansı bu şekil efektli mefektli tasavvur ediniz lütfen.

İşte bu efektler içinde babamla koridorda Ekrem amcayı karşıladık. Onu görür görmez beni hafakanlar yine basmaya başlamıştı ama hani hafakanlar sizi bassa bile konuşmak için konuşmak zorunda olduğunuz anlar vardır ya, işte tıpkı bu nedenle , - Ekrem amca, hanımınız nasıl oldu? diye sordum. Gergedan haline gelmiş boynunu kaldıramadan gayet sakin bir şekilde, eliyle de sanki bir sineği kovar gibi '' gitti '' işareti yaparak - gitti, diye yanıtlayınca , herhalde kadın düzeldi de yazlığa filan gitti sandım, nereye gitti diye sordum.

- Öteki dünyaya , dedi.

Ama o kadar sakin, o kadar olağan birşeyden bahseder gibiydi ki anlatamam. Yahu 60 küsur senelik eşini kaybetmişsin be ! Millet köpeği ölünce yasa giriyor. Ne yası? Ekrem amca eşi öleli daha 2 gün olmasına rağmen bi davasıyla ilgili bişi sormaya gelmiş meğer.

Bi şarkı varmış ,'' sevgililer gidiyor, hayat devam ediyor '' diye . Bu da o hesap galiba.

Töbe estağfirullah !

Ben asıl bundan sonra yandım gibime geliyor. Bundan kelli ne eczacı çocuk ne de Rahibe Terasa... Hızır acil servis ambulansı büronun kapısında beni bekleyecek artık...

Napıyormuşuz? Yaşlıları seviyormuşuz. Niye ? Çünkü bir gün bizde yaşlanacağız.




Dip not; Başlıkta , bir fıkrada geçen '' cüce, cüce ama...'' sözünden esinlenilmiştir :)

4 yorum:

  1. sevdim ape ekrem'i hürmetler efenim saygılar ve de sabırlar elifim:)))))))))

    YanıtlaSil
  2. O aslında pek sevmiyo 'biz'' leri. Ama biz severiz ''onlar'' ı...İstemeyiz, 'onlar ', 'biz'' ler...Sevgiler mezo... sevviyosss, addiyosss:)

    YanıtlaSil
  3. ben o hanana hunana hanana hunanada koptum hahahahahah ekrem amcaaaa :)) karısı için yas tutmak mı? deran evet senin nabzın normal değil :) erkek kadın için yas tutmaz, ne demişler "karın ölünce en geç 40 içinde yenisiyle evlenmessen allah çarpar" :)

    YanıtlaSil
  4. :))Karısı rahmetli oldu yaa nabzım üç buçuk atıyoo:))

    YanıtlaSil